İran, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin BM 2231 sayılı Karar kapsamında yaptırımları geri getirme girişimini yasa dışı ve haksız olarak nitelendirerek resmî bir açıklama yayımladı.
İran Dışişleri Bakanlığı, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin (E3) BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik 2231 sayılı Karar (2015) ile ilgili yasa dışı bildirimini kararlılıkla reddediyor ve en sert şekilde kınamaktadır. Bu haksız girişim, kapsamlı ortak eylem planı (Brüksel Anlaşması/JCPOA) çerçevesindeki anlaşmazlık çözüm mekanizmasına aykırıdır ve yürürlükten kaldırılmış kararları geri getirmeye yönelik açıkça yasa dışı bir çabadır.
Daha önce BM Güvenlik Konseyi’ne yapılan birçok yazışmada da vurgulandığı gibi, üç Avrupa ülkesinin “snapback” mekanizmasını kullanmaya hiçbir hukuki veya etik yetkisi yoktur. Bu nedenle onların açıklamaları geçersiz, hukuken etkisiz ve bağlayıcı değildir.
Brüksel Anlaşması’ndaki anlaşmazlık çözüm mekanizması, sürecin ayrılmaz ve temel bir parçasıdır ve özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere gibi kendi taahhütlerini yerine getirmeyen tarafların suiistimalini önlemek amacıyla çok aşamalı ve danışmaya dayalı şekilde tasarlanmıştır.
Çin ve Rusya gibi bazı BM üyelerinin de teyit ettiği gibi, üç Avrupa ülkesi anlaşmazlık çözüm mekanizmasının JCPOA ve 2231 sayılı Karar’daki gerekliliklerini yerine getirmemiştir.
Dolayısıyla bu girişim, hukuken hatalı ve İran’a karşı siyasi bir gündem uğruna 2231 sayılı Karar’ın kötüye kullanılmasıdır.
Ayrıca, bu ülkeler uzun süredir kendi yükümlülüklerini ciddi şekilde ihlal etmiş ve ABD’nin yasa dışı çıkışı ile yaptırımlarına destek olmuşlardır; dolayısıyla “iyi niyetli taraf” konumunu iddia edemezler. İran’ın buna karşılık olarak yaptığı tedbirler ise adım adım, ölçülü ve JCPOA çerçevesinde tamamen hukuka uygundur.
Hukuki ve siyasi tartışmalar bir yana, İran’ın nükleer tesislerinin bir önceki JCPOA üyesi tarafından yapılan yasa dışı saldırılar sonucu zarar görmesi sırasında bu mekanizmanın kötüye kullanımı, açık bir kötü niyet göstergesidir.
Üç Avrupa ülkesinin bilinçli olarak olayları çarpıtması ve geniş bağlamı görmezden gelmesi, aslında suçluyu ödüllendirip mağduru cezalandırmaktadır.
JCPOA’dan tek taraflı çıkan ve 2018’de yaptırımları yeniden uygulayan taraf ABD idi, taahhütleri yerine getirmeyen taraf ise Avrupa üçlüsüydü.
Hatta 18 Ekim 2023’teki geçiş gününde yükümlülüklerini yerine getirmediler ve İran’ın sivil havayolu ile denizcilik şirketlerine yasa dışı yeni yaptırımlar uyguladılar.
Üç Avrupa ülkesinin bu kararı, İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki mevcut iş birliği sürecini ciddi şekilde zayıflatacaktır. Bu tahrik edici ve gereksiz adım, İran’ın gerekli karşı tedbirleri almasına yol açacaktır.
Eğer bu tutum kontrol edilmezse, Avrupa üçlüsünün seçtiği yol, BM Güvenlik Konseyi’nin itibarı ve yapısı için ciddi sonuçlar doğurabilir. Snapback mekanizmasına uygun süreç izlenmeden ve geçerli hukuki dayanak sunulmadan başvurulması, yalnızca Konsey’in kararlarına güveni zedelemekle kalmaz, aynı zamanda uluslararası barış ve güvenliği de riske atar.
İran, böyle bir kararın uluslararası toplum tarafından kararlılıkla reddedilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Son yıllarda İran, JCPOA’yı korumak ve müzakere yoluyla çözüm bulmak için büyük bir sabır ve diplomatik bağlılık göstermiştir. İran, diğer BM üyeleri ile, kriz yaratıcı ve kimseye fayda sağlamayan adımlardan kaçınmak için yapıcı işbirliği yapmaya hazırdır. Bu sürecin ilk ve temel adımı, Avrupa üçlüsünün yasa dışı, haksız ve siyasi girişiminin kesin bir şekilde reddedilmesidir.
İran’ın bu girişime resmi tepkisi yakında yayınlanacak ve BM Güvenlik Konseyi belgesi olarak kaydedilecektir.
yorumunuz